30 Eylül 2011 Cuma

Rango (2011) - Western, Animasyon Dünyasına Girerse...

forum resmi

Son birkaç yılda iyi çocuklara masallar kıvamına dönen Pixar ve DreamWorks filmlerinin karşısına her sene farklı bir şirketten en az bir iyi film çıkarılsa da sevimli karakterler içermemesi ve pollyannacılıkdan uzak durmasından ötürü Oscar ödüllerinde hak ettikleri hâlde ödülle ulaşamamış filmler vardır. Bu sene de onlara yeni bir yoldaş daha ekleneceğine %99 emin olduğum bir filmi yani Rango'yu da görürsem şaşırtıcı gelmeyecek. Rango, Yıldız Savaşları serisinin dört filminde yönetmenlik koltuğuna oturmuş George Lucas’ın sahip olduğu özel efekt şirketi ILM’in de ilk animasyon filmi olmasının da ayrı bir önemi bulunuyor. Yönetmen veya yapımcı şirket ayırt etmeden denebilir ki, ilk film etiketini ömür boyunca sırtında taşıyacak yapımlar en ince elekten geçirilmeden hiçbir zaman seyirci karşısına çıkarılmazlar. Bu zamana kadar Hollywood’daki sinema sektörünün anlayışının belli bir birikimini içinde barındırmış yapımcı şirketse, animasyon filminin yönetmenlik tabelasına Gore Verbinski’yi, senaryo kısmına da John Logan’ı yazmışlar.

O Lucky Man! (1973) - Talihli Adam

forum resmi
O Lucky Man!, çalışan sınıfın problemlerini ve sosyal içerikli konuları esas alan, belgesel çalışmalarıyla tanınan bir grup İngiliz yönetmenin, Fransız Yeni Dalga akımından sonra öyküleyici anlatıma ve tek kişinin bakışından topluma mesaj vermeyi yeğleyecek Özgür Sinema (Free Cinema) akımının yönetmenlerinden Lindsay Anderson’ın 1973’te çektiği filmidir. Özgür Sinema akımının bittiği yıldan sonra çekilen O Lucky Man! yönetmenin sinemasının ana dağarcığı saydığımız belge film geleneğiyle de yer yer biçimsel bağlantı kurabileceğimiz gibi temelde 1968’de çekilen “If…”in hikayesinin çeşitli yönlerden devamıdır. Filmin neşter vurduğu noktalar zengin-yoksul ayrımını taşlamalarla birlikte, yükseliş öyküsü paydasında toplamasından ediniyor. Bu sürrealist zirveye tırmanma öyküsü, anarşist duyguları kabaran mavi gözlü romantik serserinin okulunu alt üst edip ayaklanmanın fitilini ateşleyecek davranışlarının kapitalist dünya ekonomisi içerisindeki hiçbir hükmü bulunmayan söylemlerini terk edip, kundağa yeni sarılmış bir bebek gibi sıfırdan varoluşuna odaklanmasıyla başlıyor. Ana karakterimizin ayakları üzerinde direnmesi gereken dünya kitaplarda okuduğu hiçbir düşüncenin tam karşılığı olmadığından, her yeni hamlesinde dibe daha yakın seyredecek etkileri yüzünde hissetmesi de makus talihinin bir cilvesi olsa gerek.